Başkası Olma Seksi Ol
Ey kadınlar! Biliniz ki, mutluluğunuzun en birinci müsebbibi sizsiniz. Bu yüzden başkasının sizin için bir şeyler yapmasını beklemek yerine siz kendiniz için yapın onu.
Partnerinizin sizin hakkında ne düşüneceğini elbette önemseyeceksiniz. Ama bunu çok fazla kafaya takarsanız mutsuzluğunuz da garantidir. Sadece hayatta değil, yatak odanızda da başkası olmayın, kendiniz olun. Yani sevişirken kendinizi içinizdeki kadına bırakın. O an, o kadın ne istiyorsa partnerinizden onu isteyin, nasıl davranmak istiyorsa öyle davranın. Bu bencillik değil, tersine kendinizi sevdiğiniz insana alabildiğine açma cesaretidir ve takdir görürsünüz. Ha, görmüyorsanız da sallayın gitsin. O partnerden ne köy olur ne kasaba.
Seks, nadiren çocuk yapmakla ilgili bir şeydir. Bu işe ciddiyetle yaklaşırsanız komik duruma düşmeniz hayli mümkün. Tayyörle yatağa girmiyorsunuz değil mi? (Ha, giriyor musunuz? Helal olsun bacım! Size bizim anlatacağımız bir şey yok, siz bize anlatın J) Öyleyse, işi eğlenceye vurun olabildiğince. Gülün, muziplik yapın, pislik yapın… Çocuk yapmayın, iki neşeli çocuğa dönüşün yatakta. Şu dünyada maske takmadan girebildiğimiz kaç ortam kaldı? Ha, hayali değil sahiden maske takıyorsanız, o da süpermiş (Sahi, merak ettik. Hangi maskeleri tercih ediyorsunuz?)
Sekste korkarak hareket etmeyin. Aksi takdirde korkularınıza takılıp düşmeniz gayet mümkün. Kendinizi küçük düşüreceğinizden korkabilirsiniz, vücudunuzun herhangi bir yerinin çirkin bulunmasından korkabilirsiniz ya da bambaşka korkularınız olabilir. Ama nedeni ne olursa olsun bu korkuyla yatağa girmeniz, baştan kaybedilmiş bir savaşa ya da tadını yitirmiş soğuk bir yemeği servis etmeye benzer. Vücudunuzda kusurlu dediğiniz yer belki de adamcağızın en seksi bulduğu yerdir de, o da yanlış anlaşılma korkusuyla bunu söylemekten çekiniyordur. Ne biliyorsunuz? Açık, samimi ve dürüst olmak bir ilişkinin en temel kuralıdır. Bunu defalarca duydunuz, tamam. O halde, doğruluğuna da inanın. Erkekler bazen kadınları tavlamak için yalan söyleyebilir ama bu kadar erkek de yalan söylüyor olamaz. Korkularınız varsa yok edin, bunu yapamıyorsanız bir şekilde korkularınızı paylaşın partnerinizle. Ama yatakta değil, dostça bir sohbet esnasında.
İlk utanan kaybeder. Bunu aklınızın bir köşesine yazın. Kafanıza takılı kalan ama söylemeye utandığınız istekleriniz varsa eğer, size söyleyebileceğimiz tek şey şu: Utanmayın! Soyunmuşsunuz, en yalın halinizle berabersiniz… Daha utanacak neyiniz kaldı allasen? Yapmayın. Siz uygulamaya başlamaz ya da partnerinizden talep etmezseniz o şey her neyse kafanıza takılı kalacak ama bir yandan da sevişmeye devam edeceksiniz. Ama hanımlar, gerçekten seviştiğiniz bir insan var karşınızda, bir robot değil. Aklınızın başka yerde olduğunu hissedecektir. Bir şeyler sakladığınızı düşünecek, buna anlam veremeyecek, büyük ihtimalle de beğenilmediğine, istenmediğine yoracaktır. Tıpkı sizin gibi. Bunun yerine cesur olun ve aklınıza ne gelirse söyleyin. Bunun karşı taraftan beğeni ve takdirle karşılanacağından yüzde yüz emin olun. Bu emin olma halinin kendisi bile tek başına çok seksi bir durumdur.
Fakat diğer yandan ya yapacaklarınızdan utanmamanız ya da onu yapmamanız gerek. Eğer sizi sahiden de rahatsız edecek, daha sonra pişman olacağınızı düşündüğünüz bir şeyler varsa o konuda keskin çizgiler geliştirin ve yapmayın. Sizin istekleriniz kadar onun istekleri de önemli tabii ki ama bu sizin asla kabul etmeyeceğiniz bir şeyse kırmadan hayır demenin bir yolunu bulun. Seks iki kişiliktir. Hiç kimsenin bir diğeri zevk almazken zevk alma lüksü olamaz. Bu kural sizin için de geçerli tabii.
Sevdiğiniz insanı tanıdınız, o da sizi tanıdı. Artık ikiniz de birbirinizin nelerden hoşlandığını gayet iyi biliyorsunuz. Bu çok iyidir. Fakat durum böyle diye, her gün aynı şekilde mi sevişiyorsunuz? Ama… Neden? Unutmayın, sıkıcı bir seksin baş şartı, alışkanlıklarımıza yenik düşmektir. Karşınızdakini kısa yoldan memnun etmek için yaptığınız her eylem zamanla otomatikleşme tehlikesi taşır. Otomatik olan her şey hayal gücünü kovalar. Bir kez bile olsun seksin tadının kaçtığını düşünmeniz seksin tadını sahiden de kaçırır. Sevginizi otomatik çiftleşmelere yenik düşürmeyin, ne olur.
Sonuçta seksi olmak diye bir şey yoktur. Eğer ciddi bir travmanız ya da başka bir sağlık sorununuz yoksa zaten seks, hayatınızın bir parçasıdır. Bunu katlanmanız gereken bir ödev olarak görüyorsanız çok yazık. Hala yaşıyorken, çok şükür hala ölmemişken, seksin tadını çıkarın. Ölüler bizi öyle kıskanıyor ki, bir bilseniz…
Ey kadınlar! Biliniz ki, mutluluğunuzun en birinci müsebbibi sizsiniz. Bu yüzden başkasının sizin için bir şeyler yapmasını beklemek yerine siz kendiniz için yapın onu.
Partnerinizin sizin hakkında ne düşüneceğini elbette önemseyeceksiniz. Ama bunu çok fazla kafaya takarsanız mutsuzluğunuz da garantidir. Sadece hayatta değil, yatak odanızda da başkası olmayın, kendiniz olun. Yani sevişirken kendinizi içinizdeki kadına bırakın. O an, o kadın ne istiyorsa partnerinizden onu isteyin, nasıl davranmak istiyorsa öyle davranın. Bu bencillik değil, tersine kendinizi sevdiğiniz insana alabildiğine açma cesaretidir ve takdir görürsünüz. Ha, görmüyorsanız da sallayın gitsin. O partnerden ne köy olur ne kasaba.
Seks, nadiren çocuk yapmakla ilgili bir şeydir. Bu işe ciddiyetle yaklaşırsanız komik duruma düşmeniz hayli mümkün. Tayyörle yatağa girmiyorsunuz değil mi? (Ha, giriyor musunuz? Helal olsun bacım! Size bizim anlatacağımız bir şey yok, siz bize anlatın J) Öyleyse, işi eğlenceye vurun olabildiğince. Gülün, muziplik yapın, pislik yapın… Çocuk yapmayın, iki neşeli çocuğa dönüşün yatakta. Şu dünyada maske takmadan girebildiğimiz kaç ortam kaldı? Ha, hayali değil sahiden maske takıyorsanız, o da süpermiş (Sahi, merak ettik. Hangi maskeleri tercih ediyorsunuz?)
Sekste korkarak hareket etmeyin. Aksi takdirde korkularınıza takılıp düşmeniz gayet mümkün. Kendinizi küçük düşüreceğinizden korkabilirsiniz, vücudunuzun herhangi bir yerinin çirkin bulunmasından korkabilirsiniz ya da bambaşka korkularınız olabilir. Ama nedeni ne olursa olsun bu korkuyla yatağa girmeniz, baştan kaybedilmiş bir savaşa ya da tadını yitirmiş soğuk bir yemeği servis etmeye benzer. Vücudunuzda kusurlu dediğiniz yer belki de adamcağızın en seksi bulduğu yerdir de, o da yanlış anlaşılma korkusuyla bunu söylemekten çekiniyordur. Ne biliyorsunuz? Açık, samimi ve dürüst olmak bir ilişkinin en temel kuralıdır. Bunu defalarca duydunuz, tamam. O halde, doğruluğuna da inanın. Erkekler bazen kadınları tavlamak için yalan söyleyebilir ama bu kadar erkek de yalan söylüyor olamaz. Korkularınız varsa yok edin, bunu yapamıyorsanız bir şekilde korkularınızı paylaşın partnerinizle. Ama yatakta değil, dostça bir sohbet esnasında.
İlk utanan kaybeder. Bunu aklınızın bir köşesine yazın. Kafanıza takılı kalan ama söylemeye utandığınız istekleriniz varsa eğer, size söyleyebileceğimiz tek şey şu: Utanmayın! Soyunmuşsunuz, en yalın halinizle berabersiniz… Daha utanacak neyiniz kaldı allasen? Yapmayın. Siz uygulamaya başlamaz ya da partnerinizden talep etmezseniz o şey her neyse kafanıza takılı kalacak ama bir yandan da sevişmeye devam edeceksiniz. Ama hanımlar, gerçekten seviştiğiniz bir insan var karşınızda, bir robot değil. Aklınızın başka yerde olduğunu hissedecektir. Bir şeyler sakladığınızı düşünecek, buna anlam veremeyecek, büyük ihtimalle de beğenilmediğine, istenmediğine yoracaktır. Tıpkı sizin gibi. Bunun yerine cesur olun ve aklınıza ne gelirse söyleyin. Bunun karşı taraftan beğeni ve takdirle karşılanacağından yüzde yüz emin olun. Bu emin olma halinin kendisi bile tek başına çok seksi bir durumdur.
Fakat diğer yandan ya yapacaklarınızdan utanmamanız ya da onu yapmamanız gerek. Eğer sizi sahiden de rahatsız edecek, daha sonra pişman olacağınızı düşündüğünüz bir şeyler varsa o konuda keskin çizgiler geliştirin ve yapmayın. Sizin istekleriniz kadar onun istekleri de önemli tabii ki ama bu sizin asla kabul etmeyeceğiniz bir şeyse kırmadan hayır demenin bir yolunu bulun. Seks iki kişiliktir. Hiç kimsenin bir diğeri zevk almazken zevk alma lüksü olamaz. Bu kural sizin için de geçerli tabii.
Sevdiğiniz insanı tanıdınız, o da sizi tanıdı. Artık ikiniz de birbirinizin nelerden hoşlandığını gayet iyi biliyorsunuz. Bu çok iyidir. Fakat durum böyle diye, her gün aynı şekilde mi sevişiyorsunuz? Ama… Neden? Unutmayın, sıkıcı bir seksin baş şartı, alışkanlıklarımıza yenik düşmektir. Karşınızdakini kısa yoldan memnun etmek için yaptığınız her eylem zamanla otomatikleşme tehlikesi taşır. Otomatik olan her şey hayal gücünü kovalar. Bir kez bile olsun seksin tadının kaçtığını düşünmeniz seksin tadını sahiden de kaçırır. Sevginizi otomatik çiftleşmelere yenik düşürmeyin, ne olur.
Sonuçta seksi olmak diye bir şey yoktur. Eğer ciddi bir travmanız ya da başka bir sağlık sorununuz yoksa zaten seks, hayatınızın bir parçasıdır. Bunu katlanmanız gereken bir ödev olarak görüyorsanız çok yazık. Hala yaşıyorken, çok şükür hala ölmemişken, seksin tadını çıkarın. Ölüler bizi öyle kıskanıyor ki, bir bilseniz…